1. Dördüncü İlkede ortaya konulduğu gibi hiç bir nedenle ayrımcılık yapılmaksızın tüm bireylerin protestolara katılma özgürlüğü vardır. Resmi makamlar tarafından protesto hakkı ile ilgili verilen kararların ayrımcı bir sonucu olamaz ve bu kararlar doğrudan ya da dolaylı olarak ayrımcılık içeremez.
2. Çocukların protesto hakkını yetişkinlerle eşit şekilde kullanabilmesi lehine bir görüş hakim olmalıdır. Devletler, çocukların ya da genç insanların protesto hakkını kısıtlayacak şekilde katılım için asgari yaş limitleri getirme ya da ebeveyn izni gerektirme gibi uygulamalardan vazgeçmelidir. Bu tür genel kısıtlamalar çocukların ve olasılıkla ebeveynlerinin veya vasilerinin haklarını orantısız olarak kısıtlamaktadır. Bunun yerine, devletler çocukların her yaşta gelişen yetenekleri olduğu gerçeğini tanımalı ve bir çocuğun kendi haklarını kullanma konusunda gittikçe artan yeterliliğini kabul etmelidir.
2. Protesto hakkını kullanma konusunda olumlu bir yaklaşım olmalıdır. Devletler toplantı ve gösteri için izin ya da lisans alınmasını gerektiren tüm yasa, yönetmelik ve uygulamaları kaldırmalıdır. Protestolarda yapılacak eylemle ilgili önceden bilgi verme seçeneği isteğe bağlı olmalıdır.
3. Devletlerin yapılacak protesto ile ilgili önceden bildirimde bulunma ile ilgili kuralları kamuya ait alanların kullanımını düzenlemek amacıyla kullandığını varsayarak, herhangi bir önceden bildirim istenmesi durumunda ise aşağıdaki koşullara uygun davranılması için gerekli adımlar atılmalıdır:
a) Herhangi bir gösteri ve toplantı için önceden haber verilmesini gerektiren bir uygulamanın amacı, Devletin protestoları kolaylaştırmak için gerekli ayarlamaları yapabilmesini sağlamak olmalıdır.
b) Düzenleyicilerden yalnızca protesto planlarını bildirmesi beklenmeli ve düzenleyiciler etkinliklerini düzenlemek için asla bir izin almak zorunda bırakılmamalıdır.
c) Bildirim yapılması için geçerli süre protestonun gerçekleşmesinden önceki 48 saatten fazla olamaz.
d) Bildirim gerektiren kurallarda ani olarak gerçekleşen ve daha önceden bildirim yapılamayacağı aşikar olan protestolar için istisnalar olmalıdır. Devlet kurumları, barışçıl odlukları sürece kendiliğinden gelişin protestoları korumalı ve kolaylaştırmalıdır.
e) Protestolar hakkında önceden bildirim yapılmasını gerektiren yönetmelikler aşağıdakileri açıkça belirtmelidir:
i. Bildirimlerin hangi kurum veya kuruluşa yapılacağı.
ii. Toplantı ya da gösteri bildiriminin her türlü şekilde yapılabileceği yönetmeliklerde belirtilmelidir. Bildirimlerin içeriği yalnızca protestonun yeri, zamanı ve şeklinden oluşmalı, protestonun amacı ya da içeriği hakkında bilgi vermeyi gerektirmemlidir.
iii. Bildirimin yapıldığı kurum veya kuruluşun cevap vermesi için belirli ve makul bir yasal süre. Yasal süre içinde cevap verilmemesi halinde organizatörler belirledikleri koşullarda gösteri veya toplantılarını düzenleyebileceklerini varsayabilmelidir.
iv. Aynı anda gerçekleşecek birden fazla toplantı durumunda, her bir toplantı için alan kullanımı mümkün olduğunca iyi bir şekilde ayarlanmalıdır. Bu mümkün olamıyorsa, başvuruyu ilk yapanın öncelikli olarak alanı kullanma hakkı olduğu ilkesiyle hareket edilmelidir.
v. Resmi makamların bir alanda gerçekleştirilen etkinliğe karşıt olarak kendiliğinden gelişen protestolar da dahil olmak üzere birden fazla protestonun düzenlenmesini kolaylaştırmak için izleyebileceği işlemler.
vi. Yapılan bildirimlerle ilgili verilen kararları kamuya açık bir şekilde yayınlayarak kamusal alanlarda gerçekleşen etkinlikler hakkında bilgiye halkın erişiminin garanti altına alınması.
This post is also available in: İngilizce, İspanyolca, Fransızca, Rusça, Farsça, Portekizce, Brezilya