1. Devletler, hem mevzuatlarında hem uygulamada, yalnızca şiddet içeren protestolara karşı ve yalnızca gerçekten zaruri olduğu hallerde ve şiddet tehdidiyle orantılı olarak güç kullanımına başvuracaklarını güvence altına alır. Güç kullanımı, ancak daha fazla şiddetin oluşmaması ve gerilimin düşürülmesi için gerekli tüm diğer yöntemler denendikten sonra söz konusu olur.
2. Ölümcül ya da daha az ölümcül silahların kullanım kararı alandaki en yüksek rütbeli görevli tarafından alınmalı ve sadece yürürlükteki yönetmelik, gözetim ve denetim kurallarına göre tam olarak eğitilmiş kolluk kuvveti görevlilerince uygulanmalıdır. Ölümcül ya da daha az ölümcül silahlar kullanılmadan önce kolluk görevlileri bu silahları kullanma niyetlerini açıkça belirtmeli, ve protestocuların uyarıyla ilgili olarak hareket edebilmeleri için (kolluk görevlileri ya da diğer kişiler için ölüm ya da ciddi bir zarar riski oluşmadığı, ya da ortamdaki koşullara göre açık bir şekilde uygunsuz ya da anlamsız olduğu durumlar dışında) yeterince zaman vermelidir.
3. Daha az ölümcül silahların kullanımının kaçınılmaz olduğu durumlarda, kolluk görevlileri kişilere ciddi fiziksel zarar vermekten kaçınmalı ve verecekleri zararı en az indirmelidir. Özellikle:
a) Baş, boyun ve boğaz, omurga bölgesi, sırtın alt tarafı, karın boşluğu, dizler, bilekler ve hayati olan diğer bölgelere copla vurulması yasaklanmalıdır.
b) Daha az ölümcül silahlar baş, göğüs veya karın bölgesine zarar verme riski oluşturacak şekilde kullanılmamalı ve protestocuların vücut yüzeyinde hasara yol açacak ya da gereksiz başka yaralanmalara sebep olacak bir güçle ateşlenmemelidir.
c) Tahriş edici kimyasal maddeler ya da diğer kimyasal kontrol unsurları kullanırken, kimyasal maddelerden arındırma süreçleri oluşturulmalıdır.
d) Kullanılan gazların, protestocuların (ve dolaylı olarak bölgedeki diğer kişilerin) büyük acı hissetmesine sebep olma amacıyla kimyasal yapısını değiştirmek yasaklanmalıdır.
4. Kolluk kuvvetleri protestoculara karşı veya protestoyu dağıtmak amacıyla ateşli silahlar da dahil olmak üzere ölümcül güç kullanamaz. Bu tür önlemler yalnızca meşru müdafaa çerçevesinde ya da civardaki diğer kişilerin ölüm veya ciddi yaralanma olasılığını engellemek için kaçınılmaz olduklarında, ya da bu tür hayati bir tehlike yaratan bir kişinin tutuklanmaya karşı koyması söz konusu olduğunda ve yalnızca daha az zararlı yöntemlerin bu amaçları elde etmede yetersiz kaldığı durumlarda kullanılır.
5. Kolluk görevlileri bu tür bir müdahale sonrasında yaralanan ya da zarar gören herkesin mümkün olan en kısa sürede tıbbi destek ve yardım almasını güvence altına almalı ve olayı üstlerine vakit kaybetmeden bildirmelidir. Bu tür bildirimi alan üst düzey görevlilerse, yetkilerini kullanabilecek bağımsız idari veya yargı makamları tarafından gerçekleştirilen adil bir incelemenin gerçekleşmesini güvence altına almalıdır.
6. Devletler güç kullanımını denetlemek için bir sistem oluşturmalı ve bu sistem kolluk görevlilerinin herhangi bir güç kullanımını üstlerine bildirmesini de içermelidir. Güç kullanımı hakkında belgelendirilmiş bilgi kamuya açık olmalıdır.
7. Komutaları altındaki güvenlik gücü mensuplarının hukuksuz bir şekilde güç kullandığını bilen ya da bilmesi gereken üst düzey görevliler, aşırı güç kullanımını engellemek, bastırmak ya da gerekli mercilere bildirmek konusunda bir adım atmamışlarsa, meydana gelen tüm ihlallerden sorumlu kabul edilmelidir.
This post is also available in: İngilizce, İspanyolca, Fransızca, Rusça, Farsça, Portekizce, Brezilya